Monosit/Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein Oranı: Liken Planus Hastalarında Oksidatif Stres ve Hastalık Şiddetinin Bir Göstergesi

SELAMİ AYKUT TEMİZ, MUNİSE DAYE

  • Yıl : 2024
  • Cilt : 40
  • Sayı : 1
  •  Sayfa : 29-33
ÖZ
Amaç: Liken planusun etyopatogenezi tam olarak bilinmemekle birlikte ilaçlar, enfeksiyonlar, otoimmün faktörler, genetik faktörler ve oksidatif stres mekanizmaları gibi çeşitli faktörlerle ilişkili olduğu fark edilmiştir. Oksidatif stres, kanser ve kronik inflamatuar hastalıklar gibi çeşitli hastalıkların patogenezinde rol oynar. Tam kan sayımı parametreleri, kronik inflamatuar süreçlerle ilişkili birçok hastalık için oksidatif stres tanısal biyobelirteçleri olarak kullanılabilir. Son dönemde yapılan klinik çalışmalarda monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) oranının birçok kronik dermatozda oksidatif stresin bir belirteci olarak faydalı olabileceği gösterilmiştir. Ancak bildiğimiz kadarıyla liken planus vakalarında oksidatif stres ile monosit/HDL oranı arasındaki ilişki literatürde henüz çalışılmamıştır. 
Gereçler ve Yöntem: Şubat 2018 ile Temmuz 2021 tarihleri arasında üçüncü basamak bir üniversite hastanesinin dermatoloji kliniğinde liken planus tanısıyla takip edilen olguların dosyaları retrospektif olarak incelendi. 99'u histopatolojik ve klinik olarak doğrulanmış liken planus olgusu ve 102 yaş ve cinsiyet uyumlu kontrol grubu dahil olmak üzere toplam 201 katılımcı vardı.
Bulgular: Monosit değerleri (p=0,16) ve HDL düzeyleri (p=0,26) her iki grup arasında istatistiksel olarak farklı bulunmazken, monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) oranının liken planus grubunda kontrol grubuna göre istatistiksel olarak anlamlı derecede yüksek olduğu tespit edildi (p=0,04). Oral liken planus olgularında oral hastalık şiddet skoru ile ürik asit değerleri arasında korelasyon bulunmazken (p=0,11), oral hastalık şiddet skoru ile CRP (p=0,03) ve monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) oranı (p=0,001) değerleri arasında korelasyon saptandı.
Sonuç: Çalışmada liken planus hastalarında monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) düzeylerinin kontrol grubuna göre anlamlı derecede yüksek olduğunu bulduk. Yine monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) oranını oral mukoza hastalığı şiddet skoru ile CRP'ye göre daha iyi korelasyon gösterdiğini tespit ettik. Monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein (HDL) oranının liken planuslu hastaların takibinde hastalık aktivitesini değerlendirmede potansiyel bir belirteç olabileceğini düşünüyoruz.
Anahtar Kelimeler: Liken planus, oral mukoza, monosit/yüksek yoğunluklu lipoprotein oranı
Atıf yapmak için : Temiz SA, Daye M. Monocyte/High-Density Lipoprotein Ratio: An Indicator of Oxidative Stress and Disease Severity in Lichen Planus Patients. Selcuk Med J 2024;40(1): 29-33
Açıklama : Yazarların hiçbiri, bu makalede bahsedilen herhangi bir ürün, aygıt veya ilaç ile ilgili maddi çıkar ilişkisine sahip değildir. Araştırma, herhangi bir dış organizasyon tarafından desteklenmedi.Yazarlar çalışmanın birincil verilerine tam erişim izni vermek ve derginin talep ettiği takdirde verileri incelemesine izin vermeyi kabul etmektedirler.
Monosit/Yüksek Yoğunluklu Lipoprotein Oranı: Liken Planus Hastalarında Oksidatif Stres ve Hastalık Şiddetinin Bir Göstergesi
, Vol. 40 (1)
Geliş Tarihi : 15.11.2023, Kabul Tarihi : 29.02.2024, Yayın Tarihi : 25.03.2024
Selçuk Tıp Dergisi
ISSN:1017-6616;
E-ISSN:2149-8059;