Prostatizm Bulguları Olan Hastalarda Rezidüv İdrar Miktarı Tayininde Ultrasonografi Ve Transüretral Kateterizasyonun Karşılaştırılması
Serdar Karaköse,Aydın Karabacakoğlu,Talat Yurdakul,Kemal Ödev
- Yıl : 1999
- Cilt : 15
- Sayı : 4
- Sayfa : 183-188
Özeti
Rezidüv idrar miktarının tayininde rutin olarak kullanılan ultrasonografi ve transüretral kateterizasyon yöntemlerinin etkinliği karşılaştırıldı. Prostatizm bulguları olan 58 erkek hasta çalışma kapsamına alındı. Ult rasonografi ile miksiyon öncesi ve sonrası mesane volümleri Simpson metoduna göre elips formülü (n/6 x W x D x H) kullanılarak hesaplandı. Ultrasonografi incelemeleri sonrasında transüretral yaklaşımla 10F kateter yoluyla rezidüv idrar mesaneden drene edildi. Miksiyon sonrası rezidüv idrar miktarları; ultrasonografi ile 0-367 mİ (ort.62.6 mİ), transüretral kateterizasyon ile 0-500 mİ (ort. 70.7 mİ) arasında değişmekte olup iki yöntem arasında an lamlı bir farklılık saptanmadı. Non-invaziv, kolay uygulanabilir, hiç bir komplikasyon riski taşımayan, ayrıca mesane ve prostat morfolojisi hakkında önemli bilgiler verebilen bir yöntem olan ultrasonografinin ; üriner enfeksiyon ve/ veya üretral striktür gibi komplikasyonlara neden olabilen, invaziv bir yöntem olan kateterizasyona göre öncelikle tercih edilmesi gerektiği kanısındayız.
The effectiveness of ultrasonography which is used for routine determination of postvoiding residual urine volüme was compared vvith transurethral catheterization. İn 58 male patients who had prostate disease and bladder emp- tying difficulty, pre-postvoiding bladder volumes vvere measured ultrasonographically using Simpson’s method (iti 6 x W x D x H). After ultrasonographic examination, residual urine volüme was determined by postvoiding 10F catheterization. Postvoid residual bladder urine volumes measured by ultrasonography and transurethral cat heterization vvere between 0-367 mİ (mean 62.2) and 0-500 mİ (mean 70.7) respectively. A high correlation was demostrated betvveen the catheterized volüme and ultrasound estimation. There was no statistically significant dif- ference betvveen them. Ultrasonography is a noninvasive. practical method vvithout a complication risk and an ef- fective method to evaluate bladder and prostate morphology. Catheterization has risk of urinary infection and urethral stricture secondary to the procedure, also this is an invasive method. l/Ve think that bladder ult rasonography techniçue, vvhich does not carry the risk of urinary tract infection or trauma must be preferred in ac- curate determination of postvoiding residual urine volüme.
Yazışma Adresi : Serdar Karaköse, Selçuk Üniversitesi Meram Tıp Fakültesi Radyoloji
Eposta : [email protected]
Atıf yapmak için :
Açıklama :
Yazarların hiçbiri, bu makalede bahsedilen herhangi bir ürün,
aygıt veya ilaç ile ilgili maddi çıkar ilişkisine sahip değildir. Araştırma,
herhangi bir dış organizasyon tarafından desteklenmedi.Yazarlar çalışmanın
birincil verilerine tam erişim izni vermek ve derginin talep ettiği takdirde
verileri incelemesine izin vermeyi kabul etmektedirler.
None of the authors, any product mentioned in this article,
does not have a material interest in the device or drug. Research,
not supported by any external organization.
grant full access to the primary data and, if requested by the magazine
they agree to allow the examination of data.
Prostatizm Bulguları Olan Hastalarda Rezidüv İdrar Miktarı Tayininde Ultrasonografi Ve Transüretral Kateterizasyonun Karşılaştırılması, Araştırma makalesi,
1999,
Vol.
15(4)
Geliş Tarihi : 03.10.1999,
Kabul Tarihi : 03.10.1999
Selçuk Tıp Dergisi
ISSN: 1017-6616 ;
E-ISSN: 2149-8059 ;