Hıdır Pekmez, İlter Kuş, Neriman Çolakoğlu, Hüseyin Özyurt, İsmail Zararsız, Mustafa Sarsılmaz
Aynur Uğur Bilgin, Mehmet Ali Karaselek, Kazım Çamlı
Nihal Bakırkalay Aydın, Zehra Küçüktepe
Ersin Şükrü Erden, Nebihe İsaoğulları, Mesut Demirköse, Ramazan Davran
İsmail Zararsız, M. Fatih Sönmez, H. Ramazan Yılmaz, Hıdır Pekmez, İlter Kuş, Mustafa Sarsılmaz
Figen Güney, Hasan Hüseyin Kozak, Nurhan İlhan
Hüseyin Çiçek, Şerife Nur Sağmanlıgil, Savaş Yaşar, Oktay İmecik
Ramazan Yılmaz, Hamit Göksu, Savaş Karpuz, Levent Tekin, Halim Yılmaz
Arka plan ve amaç: Ultrason (USG) kılavuzluğunda kaudal steroid enjeksiyonları (KSE), radyasyon maruziyeti olmaksızın daha kolay uygulanabilme avantajına sahiptir. Bununla birlikte, lomber disk hernisinin tedavisinde kullanımlarına yönelik sınırlı kanıt bulunmaktadır ve hasta memnuniyet düzeyleri ile ilgili veri yoktur. Bu çalışmanın amacı, USG kılavuzluğunda yapılan CESI'nin diskojenik veya radiküler bel ağrısı üzerindeki etkisini değerlendirmektir.
Gereçler ve yöntem: Bu çalışma, üçüncü basamak bir rehabilitasyon kliniğinde, poliklinik hastaları üzerinde yapılan retrospektif kesitsel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Çalışmaya, diskojenik veya radiküler karekterde kronik bel ağrısı olan ve USG eşliğinde kaudal epidural steroid enjeksiyonu yapılan 21 hasta alındı. Aralık 2022- Mayıs 2023 tarihleri arasında yapılmış işlemler hasta dosyaları veya elektronik veri tabanından taranarak veriler kaydedildi. Çalışmaya işlemden 2 ve 6 hafta sonra kontrol muayenesi olan hastalar dahil edildi. Hastaların vizüel analog skala (VAS-ağrı), hasta memnuniyet ölçeği, uyku kalitesi düzeyi ve Roland Morris Özürlülük Anketi (RMÖA) düzeyleri incelendi.
Bulgular: Tedavi öncesi düzeylere göre, ikinci hafta ve altıncı hafta kontrollerde VAS-ağrı skorlarında anlamlı düzeyde gerileme saptandı (p<0.001). Anlamlı ağrı azalması olarak kabul edilen, %50'den fazla ağrı rahatlaması oranı ikinci haftada %57,1, altıncı haftada ise %38,1’idi. RMÖA skorlarında, benzer şekilde 2. haftada ve 6. haftada anlamlı iyileşmeler gözlendi (p<0.001) ancak; 2. hafta ile 6. hafta arasında anlamlı fark gözlenmedi (p=0.447). Hastaların %71,4'ü başvuruda uyku kalitesini kötü olarak bildirirken, bu oran 2. ve 6. haftalarda sırasıyla %19,0 ve %23,8'e düşmüştü. Tedavi memnuniyeti açısından, hastaların %91,5'i 2. haftada daha iyi olduklarını belirtirken, %71,4'ü 6. haftada daha iyi olduklarını bildirmiştir.
Sonuç: USG kılavuzluğunda yapılan KSE, primer konservatif tedaviye dirençli diskojenik-radiküler bel ağrısı olan hastalarda ağrıyı, uyku kalitesini ve dizabiliteyi iyileştirmek ve aynı zamanda yüksek hasta memnuniyetini sağlamak için kısa-orta süreli takipte oldukça etkili ve güvenli bir tedavi seçeneğidir.
Background and objective: Ultrasound (USG)-guided caudal epidural steroid injections (CESI) have the advantage of being more easily applicable without radiation exposure. However, there is limited evidence regarding their use in the treatment of lumbar disc herniation, and no data is available regarding patient satisfaction. The aim of this study is to evaluate the effect of USG-guided CESI on axial or radicular low back pain.
Methods: This study was designed as a retrospective case-control study conducted in an outpatient setting at a tertiary care hospital. Records of the 21 patients who underwent USG-guided CESI due to axial or radicular low back pain and had an assessment with a visual analog scale (VAS pain), degree of pain relief, patient satisfaction scale, sleep quality, and Roland Morris Disability Questionnaire (RMDQ) in the patient files or electronic database were included in the study between December 2022 and May 2023.
Results: There was a significant difference in VAS pain scores between admission and the 2nd week and between admission and the 6th week (p<0.001). The frequency of meaningful pain reduction accepted as more than 50% pain relief was 57.1% and 38.1% at the 2nd and 6th weeks, respectively. A significant difference was found in RMDQ scores between admission and the 2nd week, between admission and the 6th week (p<0.001), and between the 2nd week and the 6th week (p = 0.447). While 71.4% of the patients described poor sleep at presentation, this ratio was 19.0% and 23.8% at the 2nd and 6th weeks, respectively. While 91.5% of the patients declared that they were better in the 2nd week, 71.4% reported that they were better in the 6th week.
Conclusion: Ultrasonography-guided CESI is an effective treatment method for improving pain, sleep quality, and disability by ensuring high patient satisfaction in individuals with axial or radicular low back pain in a short-to-moderate-term follow-up.
Figen Güney, Hasan Hüseyin Kozak, Betigül Yürüten
Selin Uğraklı, Fatma Esenkaya Taşbent, Hatice Küçükceran
Amaç: MDR bakteriler ile oluşan enfeksiyonları kontrol etmek, klinisyenler için büyük bir zorluk haline
geldi. Bu nedenle, ana yaklaşım alternatif tedavilerin de gözden geçirilmesidir. Bu çalışmada, gaz
formundaki medikal ozonun çoklu ilaca dirençli (MDR) patojenler üzerindeki antibakteriyel etkisini zamana
bağlı olarak değerlendirilmesi hedeflenmiştir .
Gereçler ve Yöntem: Çalışma 21 Mart-15 Nisan 2021 tarihleri arasında Necmettin Erbakan Üniversitesi
Meram Tıp Fakültesi Hastanesi Tıbbi Mikrobiyoloji laboratuvarı’nda gerçekleştirildi. On MDR bakteri, yedi
farklı bakteriyel konsantrasyonunda (102-108 bakteri/petri) petri kaplarında in vitro olarak değerlendirildi.
10, 20 ve 40 dakikalık 40 ug/ml dozda ozon maruziyeti ve kontrol grubunun MDR bakterileri üzerinde
etkinliğini araştırıldı. Plakların 24 saatlik inkübasyonundan sonra, ozonun her maruz kalma süresi için
ortalama koloni sayıları belirlendi ve Log10'a dönüştürüldü.
Bulgular: Ortalama bakteriyel azalma (log10) dikkate alındığında, ozonun bakterisidal etkisi 10 dakikaklık
maruziyette sadece metisiline dirençli Staphylococcus aureus, VIM-1 üreten Klebsiella pneumoniae
ve Karbapenem dirençli Acinetobacter baumannii üzerinde saptandı. Optimum etki, test edilen
izolatlarda genellikle 20 dakika içinde gözlendi. Bununla birlikte, MDR-Pseudomonas aeruginosa, ozon
maruziyetinden nispeten daha az etkilendi. Ancak 40 dakikalık maruziyet sonunda tüm bakteriler %99'luk
seviyenin üzerinde inaktive edildi.
Sonuçlar: Ozon gazı, MDR patojenleri üzerinde etkili bakterisidal aktivite gösterdi ve etkisinin, maruz
kalma süresine ve bakteri tipine bağlı olduğu tespit edildi. Pandemi dünyasında mikrobiyal enfeksiyonların
kontrolü için yeni yaklaşımlara duyulan ihtiyaç dikkate alındığında, ozon tedavisinin optimizasyonu yüksek
öncelikli olarak gerçekleştirilmelidir ve ozonun MDR-bakterilerin inaktivasyonu üzerindeki etkisinin
derinlemesine anlaşılmasını desteklemek için daha fazla in vivo çalışmaya ihtiyaç vardır .
Aim: This study evaluated the antibacterial effect of gaseous ozone on multi-drug resistant (MDR)
pathogens with regard to time dependency. Controlling infections with MDR bacteria became a big
challenge for health care professionals. Therefore, the major corcern should be altered to alternative
therapies.
Materials and Methods: The study was performed in Necmettin Erbakan University Meram Medical
Faculty Hospital, Department of Medical Microbiology Laboratory between 21 March to 15 April 2021. Ten
MDR bacteria were evaluated in vitro using in the Petri dishes at seven bacterial concentrations (102-
108 bacteria/dish). The ozone showed its efficacy on these MDR bacteria under the following conditions
applied: 40 μg/ml at 10, 20 and 40 minutes and control (no gas was used). After 24 hours incubation of
plates, the average colony counts for each exposure time of ozone were figured out and transformed to
Log10.
Results: Taking acccount the mean bacterial reduction (log10), the bactericidal effect of ozone was
determined on only methicillin-resistant Staphylococcus aureus, VIM-1 producing Klebsiella pneumoniae
and Carbapenem resistant-Acinetobacter baumannii in 10 minutes exposure. The optimum effect was
generally observed within 20 minutes on tested isolates. However, the MDR-Pseudomonas aeruginosa
showed a relatively lower response to ozone. All bacteria was inactivated over the level at 99% at the end
of the 40 min exposure to ozone.
Conclusions: The gaseous ozone showed satisfactory bactericidal activity on MDR pathogens and its
effect depens on exposure time and type of bacteria. Taken into account, the need for new approaches
for the control of microbial infections in the pandemic world, the optimization of ozone therapy should be
undertaken high priority and more in vivo studies are needed to support in depth understanding of the
ozone ef fect on the inactivation of MDR bacteria.